Thursday, September 10, 2009

bugun

hayatimda ne cok seyi gereksiz yere taktigimi, bu seyler yuzunden kendi kendimi strese soktugumu hatirlatacak aci bir olay oldu hastanede. Dunden beri takip ettigim hastam fenalasti ve tek yapabildigim dugmeye basip''kod mavi'' alarmini vermek oldu. Dun de cok iyi degildi, aksam daha kotu oldugunu ogrendim sabah ki devir teslimde. Daha once hic boyle birseye tanik olmamistim. Alarmin calmasiyla odaya aninda dolusan hemsireler, doktor, eczaci, diger teknisyenler ari gibi ordan oraya kosturup gereken herseyi yaptilar. Benim tek yapabildigim odanin bir kosesinde onlari izlemek oldu yasli gozlerle. Sonra sessizlesti hersey, herkes. Ve sonra  girdikleri hizla cikip gitti herkes. Birkac hemsire kaldi geriye herseyi toparlamak uzere. 

Bugun ilk defa gozlerimin onunde bir hayat kaydi gitti ve ben sadece yasli gozlerle izledim bu olanlari. Hersey sakinlestiginde cok kizdim kendime. Bu kadar cok korktugum icin, bir koseye pistigim icin ve elimden hicbirsey gelmedigi icin. Ve kendime soz verdim bugun, olabilecegim en iyi hemsire olabilmek icin. Bir kisinin bile olsa hayatina dokunabilmek icin. En onemli dersse, hayat dongusu icinde elimde ki guzellikleri taktir etmeyi ne cok erteledigimdi. 

3 comments:

  1. Hastana uzuldum ama cikardigin dersler cok guzel. Keske hepimiz anlayabilsek, bazen ne sacma-gereksiz seyleri kendimize dert ettigimizi.

    ReplyDelete
  2. Evet, hayatin dongusune kaptirip gidiyoruz cogu zaman kendimizi. Tesekkurler bu arada.

    ReplyDelete
  3. canim uzucu bir hikaye belki ama en onemlisi cikarilmasi gereken ders(ben boyle dicem), en son cumlede soyledigin gibi hicbirseyi ertelememeli, her animizdan keyif alarak yasamaliyiz.

    ReplyDelete